Bu durumda bireyin bunu herhangi bir anda değiştiremeyeceği kabul edilmektedir ki bu ispatlanması gereken bir durumdur. Bireyin cinsel yöneliminin istemli şekilde değişemeyeceği de ispatlanmalıdır.
Bir kurumun bir olguyu hastalık kategorisinden çıkarması ya da tedavi yönteminin olmaması, o olgunun hastalık olup olmadığına sebep gösterilemez. Sadece bundan şüphelenilebilir.
Tıbbi görüşün üremeye yönelik olmayan tüm cinsel davranışları, mastürbasyonu ve heteroseksüel de olsa üreme dışı amaçlarla kurulan cinsel ilişkiyi sağlıksız kabul etmesi ile eşcinselliğin hastalık olarak kabulü eşzamanlıdır.
Doğada eşcinsellik vardır. Eşcinsellik doğaya ait bir gerçekliktir. 350 türde tanımlanmıştır. Eşcinsellik insan türünün sonunu getirmez.
Değildir. Dünya Sağlık Örgütü 1991 yılında, Amerikan Psikiyatri Derneği 1973 yılında eşcinselliği hastalık sınıflandırmasından çıkardı. Eşcinsellik insan davranışının doğal bir değişkenidir. Dolayısıyla bir tedavi yöntemi yoktur. Onarım terapisi gibi terapiler etik dışı yöntemlerdir.
Kişinin karar verebileceği cinsel yönelimi değil, cinsel yönelimi doğrultusunda nasıl birliktelikler yaşamak istediği, kendisini toplumda nasıl ifade edeceğidir.
Değildir. Nasıl ki hiçbir heteroseksüel, karşı cinsten hoşlanmaya ergenliğinde karar verip hayatını bu doğrultuda şekillendirmiyorsa, eşcinseller ve biseksüellerde bu doğrultuda tercih yapmamıştır.
Kendi içinde farklı görüşler ve çatlaklar mevcut. Mevcut vekiller içinde ve 3 döneme takılanlar arasında, tamamen Tayyip karşıtı, Davutoğlu'na yakınlık duyan ve izci tayyipçiler var. Muhtemel senaryo AKP'nin bölüneceği, zira Tayyip içte ve dışta meşruiyetini kaybetmeye başladı. İşi artık çok zor.
Grand Koalisyon daha makbuldür. (AKP-CHP) 2 kimlik siyaseti yapan, taban tabana 2 zıt parti ortak karar alamaz.(HDP-MHP) Bu senaryo da Uzun vadede AKP nin işine yarar. Verimsiz bir koalisyon, kısa vadede AKP den kurtardı diye istikrarı sağlamayacaktır.
Çünkü devrim, bir düşünceyi temelden değiştirerek olur. Oysa monarşide ve oligarşide egemen olan bir kişinin ya da zümrenin egemenliği iken, demokraside sadece zümre büyümüştür. Egemenlik hala isteğe, güdüye ve nefse aittir. Demokrasi, aklın egemenliğini getirmemiştir. Dolayısıyla devrim olamaz.
Hamza Hamzaoğlu demeç vermeyi bıraktıktan sonra.
Ölüm tehlikesi yaşıyorum.
mizah iceren bir kapitalizm elestirisi olabilir.