Bilimin de sınırları vardır.Üç üzeri boyutta yaşayan varlıklar ise bugünün teknolojisiyle varlıkları ispatlanamaz.Aynı zamanda var olmama ihtimalleri de devam eder.
Hem monarşi ve cumhuriyette hem de diğer yönetim biçimlerinde önemli olan halkın yöneticilere ne kadar müdahale edebildiği ve yönetenlerin halkı ne kadar önemsediğidir.Bu yüzden sistem farketmeksizin yöneticilerin nasıl yollar izledikleri önemlidir.
Kendine tapınma veya inanmama her iki şekilde de oksimoron bir durum olarak görülebilir, hatalı bir söylem olduğunu düşünüyorum
Neden?
Somut bir olgu olmadığı için ne varlığı ne yokluğu ispatlanabilir.İnsan duyularının frekansları haricinde olması da ayri bir ihtimal
Kelime dagarcığımız kadar düşünebiliriz yerine, kelime dagarcığımızın yettiği kadar düşüncelerimizi ifade edebiliriz olmalıydı
Yapılan önermenin izlemesi gereken bir yol olmalıdır
Ancak sonsuzluk diye bir kavram zaten yoktur.Bilinmeyen sınırlar sonsuz olarak kabul edilir.Sonsuzluk yalnızca matematikte geçerlidir
Mutluyken çevremizdeki yanlışlıkları görmeyebilir/görmezden gelebiliriz