Önemli olan kişiler değil, kişilerin fikirleridir. Kişi için yapacağınız hiçbir yapay ''kutsama'', o fikre verdiğiniz değeri göstermez. Bir fikri benimsemek, her yıl belirli zamanlarda aynı saçma aforizmaların tekrarlandığı seremoniler yapmak değildir. Bu ancak kendi kendini tatmin etmektir.
Belki de ruhsal olgunlaşmanın son aşamalarındayız ve bu kadar kötülüğe gerek yoktur. Bu durumda, teistlerin teknolojik gelişmeyi engellemek bir yana desteklemesi gerekir.
Teknolojinin gelişmesi doğal kötülüğü azaltsa bile başka formlarda kötülüklere sebep olabilir. Çağdan çağa bizler ve yaptıklarımız değişse bile "kötülük dengesi" bir şekilde korunuyor olabilir.
Bu cevap, insan doğasının nasıl tanımlanması gerektiği gibi farklı bir tartışmaya girmemizi gerektirir.
Bağdaşırcılığın sağlam bir tanımı yoktur.
Bu durum, özgür iradenin nasıl tanımlandığına bağlı olarak değişir.
Tüm seçimler daha önce evrenin yasaları tarafından belirlenmişse insan kendi doğasına göre seçim yapamaz.