insana değil de köpeklere kıyasla söylenen bir sözdür. sürü hayvanı olmamalarından, vahşi doğalarını özünde muhafaza etmelerinden dolayı gösterdikleri davranışlar insanlara nankörlük olarak gelir.
eğer zeki bir tasarımcının ürünüyse bile kendini nedensellik ile gizlemiştir. bunun dışında hareket etmiş olsa her tasarımcı gibi nedensellik dışında oluşmuş bir imzasını atardı.
zaten kelimelerin anlam bulutları çok da bir şey anlatmaz. kişilerin anladıkları kendi dünyalarındaki tecrübeleri ile sınırlıdır. bunu fark etmek tam bir yalnızlık halidir. insanı üzer ama yine de bu üzüntüyü düşüncelerle anlatmaya çabalarız çünkü başka çaresi yoktur.
sayı dizileri için daha büyük sonsuz kavramı vardı ancak bu daha büyüğü ya da daha kapsayıcısı diye düşünmenin önüne geçemiyor. detaylara vakıf olmamakla birlikte hem daha büyük sonsuz vardır, hem de sonsuzluk vardır ya da sadece hepsi insan algısının bir basit oyunudur.
önceki font daha bütünlüklü görünüyordu. sadece boyutu bir miktar ufaltılsa da olurdu. belki göz alışkanlığıdır, bir süre sonra buna da göz alışır. fazla sade bu şekilde de yahu, diyerek ama içinde bir ama daha ekleyeyim.
halihazırda dünyanın yerçekimden bir miktar uzaktaki uydularda ya da yeterince yüksekten uçan bir uçakta saatler hızlı çalışmaktadır. dolayısıyla çok küçük miktarda da olsa geleceğe yolculuk zaten edilmektedir. bir de kime göre neye göre demek lazım. malum zaman görelidir.
ancak bu bilgiyi paylaşmak satrançta hamle yapmak gibidir.
rahatsız olmuyor ise psikopattır mi diyeceğiz o vakit? üstelik izledikçe rahatsız edici ögeler normalleşmeye başlamaktadır. özellikle kemik kırılması ve etin kesilmesi gibi görüntülere bir noktadan sonra hepsi film nasıl olsa rahatlığı ile yaklaşılmaktadır.
gezegenler yeterince uzaktalar, en yakın gezegenlerden henüz yaşanılabilir kısımda olanlardır diye haber duymadık. üstelik kütle enerjiye zaten çevriliyor, atom bombasının yaptığı bu ama ışık hızına yakın seyehat etmek bile mevzu bahis değil. o yüzden varsalar bile bilemeyeceğiz argümanı daha doğru.
hayaller alemi için doğru olabilir. bir şeyi düşündüğümüz vakit onun sonsuz evrenlerin birinde olduğu ya da ancak mümkünlerin hayallerde var olabileceğini söylerler. bu durumda hepsi doğru olabilir ama bize bir faydası yok tabi bunların. sabah yine yataktan o kalkmak gerek.
argümanda yazılan tüm fikirlere topluca bakıp temel argümana tekrar bakınca madem sokağınız müthiş bir yer; insan yavrularını da sokağa atalım özgürlüklerini doya doya yaşasınlar diyesim geldi, kusura bakmazsanız eğer tabi. gözümle görsem, köpekler için cennet bir semt bile olsa tamamen yanlış.
köpekler ve kediler özünde avcı canlılardır ve sokakta aynı kaynağı paylaşırlar. bu yüzden karşılaşmalar kaçınılmazdır. hapishane ile bahçede yaşayan köpek benzetmesi arasında hiç bağlantı yoktur ancak köpek mümeyyiz sayılamayacağından ötürü kısıtlanması gerekir. son bir ama daha yazayım, tamamım.
özgürlük özünde yırtıcı olan evcil hayvanlar için olması gereken değildir. vahşi doğada olmadığımıza göre sokağa düşmüş canlıların birbirini yememesi adına özgürlükleri de kısıtlanmalıdır. köpeklerin ve kedilerin cennet bahçelerinde kardeşçe yaşadığı dünyalar hariç tabi. öte dünyalarda ancak.